31 Ağustos 2008 Pazar

KAZDAĞLARI İÇİN S.O.S KAMPANYASI - İNGİLİZCE METİN

S.O.S FOR THE IDA MOUNTAINS

THE IDA MOUNTAINS ARE BEING SACRIFICED TO GOLD. THE IDA MOUNTAINS SHOULD BE ON THE WORLD CULTURAL HERITAGE LIST.

People of the world: Asians, Africans, Americans, Europeans…
If you are among those who say the colours in the world should not fade and the oxygen should not be depleted, then we are calling on you.
Say “No” to those who want to turn Mount Ida into a wasteland.
Support our call to have Mount Ida included in the World Cultural Heritage List.
The Ida Mountains, located in the Northern Aegean part of Turkey, represent the past, the present and the future of the human race. They belong to the world – to the whole world. They represent the world’s cultural heritage. For the sake of a handful of gold, greedy gold mining monopolies are destroying a geography that is crucial to the human race, just as pirates used to sink entire boats for a handful of gold. These monopolies are the pirates of our day. For four years, night and day, they carried out exploratory drilling. Today, they’re at the stage of beginning production. They are plundering Mount Ida. No one should be allowed to touch Mount Ida. Mount Ida should not be turned into a stone quarry.
That is why we are sending out this S.O.S
The Ida Mountains are the home of gods and goddesses. The Ida Mountains are sources of oxygen. The Ida Mountains represent life itself. They represent water and bread. The Ida Mountains are mythology, they tell seven thousand-years of human history. They are at the geographical heart of cultural origins. They represent archaeology, the home of bio-diversity, of endemic species and wild life habitat.
Today, the IDA Mountains are under occupation. For a handful of gold, the cannibals, plunderers, barbarians of our day want to destroy them, with their cyanide, their heavy machinery, their dollars, their regulations and their lies. Mother IDA and all her children are in grave danger. Our water and our fertile lands will be poisoned with cyanide and with heavy metals. All living things and human beings who live on the foothills of Mount IDA will lose their health and their source of oxygen. Endemic species will disappear. Cultural heritage will be lost forever.
That is why we are sending out this S.O.S.
The IDA Mountains represent the Dardanelles; they are Turkey, Asia, Europe, Latin America, the USA, and Africa. The IDA Mountains represent the world.
They represent Homer, the Illiad, the Oddysey, Helen, Paris, Achilles, Hector, Zeus…
The IDA Mountains represent Olympos and Troy.
That is why we are sending out this S.O.S.
That is why IDA should be on the World Cultural Heritage List.
If you share our view that “the IDA Mountains belong to the human race and that they cannot be destroyed,” please urgently communicate this to the government of the Republic of Turkey.
ida link: http://www.vimeo.com/1303296

1-PREMIERSHIP
e-mail: bimer@basbakanlik.gov.tr

2-MINISTRY OF CULTURE
Phone: +90 312 309 02 60 (9 lines), Fax: +90 312 311 82 48, e-mail: kulturvarlikmuze@kulturturizm.gov.tr;

3-MINISTRY OF ENVIRONMENT AND FORESTRY
Phone: +90 312 207 50 00 Fax: +90 312 207 59 81
e-mail : bcs@cevreorman.gov.tr


Communication:
Phone: 90 286 212 0506
Email: canakkalecep@gmail.com
CANAKKALE ENVIRONMENTAL COALITION.

KAZDAĞLARI İÇİN S.O.S KAMPANYASI

KAZDAĞLARI İÇİN S.O.S ÇAĞRISI


KAZDAĞLARI BİR AVUÇ ALTIN İÇİN KURBAN EDİLİYOR.
KAZDAĞLARI DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİNDE OLMALIDIR.


Dünya İnsanları; Asyalılar, Afrikalılar, Amerikalılar, Avrupalılar,

Dünyanın rengi solmasın, suyu bulanmasın, oksijeni yok olmasın, diyorsanız; çağrımız sizedir;
İDA’ yı çöle çevirmek isteyenlere siz de “Hayır”deyin,
İDA Dünya Kültür Mirası Listesine Alınsın. Çağrımıza siz de destek verin.

Kazdağları insanlığın geçmişidir, bugünüdür, geleceğidir, dünyadır, dünyanındır,
dünyanın kültür mirasıdır. Gözlerini kar hırsı bürümüş uluslar arası altın tekelleri, insanlık için son derece önemli bir coğrafya parçasını bir avuç altın için batırıyorlar. Tıpkı korsanların bir avuç altın için bir gemiyi batırdığı gibi. Bunlar da günümüzün korsanlarıdır. Dört yıldır geceli gündüzlü sondaj faaliyeti sürdürdüler, bugün üretim aşamasındalar, İDA DAĞI’nı yağmalıyorlar, İDA DAĞI’na dokunulmamalı. İDA DAĞI maden ocağı olmasın.
İşte bunun için S.O.S diyoruz.

Kazdağları Tanrıların yurdudur. Kazdağları oksijen kaynağıdır.
Kazdağları hayatın ta kendisidir, yaşam kaynağımızdır, ekmeğimizdir, suyumuzdur.
Kazdağları mitolojidir, yedi bin yıllık tarihtir, kültür coğrafyasıdır. Kazdağları açık müzedir.
İda Arkeolojidir. Antik Troas Bölgesinde yaklaşık 200 antik kent bulunmaktadır.
Kazdağları ekolojidir, endemik türlerin yaşam alanıdır, yabani yaşam barınağıdır.
Kazdağları “Yağmur Ormanlarıdır”. O Bin Pınarlı İda Dağıdır. Kazdağları sudur,
topraktır, oksijendir, ekmektir, berekettir, güzelliktir, kültürdür, tarihtir ve hayattır.

Ve Kazdağları işgal altındadır. Yamyamlar, günümüzün barbarları, yağmacılar siyanürleriyle, zehirleriyle, makineleriyle, dolarlarıyla, yasalarıyla, yalanlarıyla KAZDAĞLARINI/İDA ANA’yı bir avuç altın için yok etmek istiyorlar. İDA ANA ve bütün çocukları tehlikede. Suyumuz, bereketli topraklarımız, siyanürle, ağır metallerle zehirlenecek, İDA DAĞI’nın eteklerinde yaşayan tüm canlılar ve insanlar sağlığını yitirecek, oksijen kaynağını yitirecek, endemik türler yok olacak, kültürel miras kaybolacak.
İşte bunun için S.O.S diyoruz.

Kazdağları, Çanakkale’dir, Türkiye’dir, Asya’dır, Avrupa’dır, Latin Amerika’dır, Amerika’dır, Afrika’dır. Kazdağları Bütün Dünyadır,

Kazdağları kültür coğrafyasıdır. Kazdağları Homeros’dur, İlyada’dır, Odysseia’dir, Kazdağları Helen’dir, Paris’tir, Ahilleus’dur, Hektor’ dur, Zeus’dur.
Kazdağları İda’dır, Olimpos’dur, Troya’dır.
Onun için S.O.S diyoruz.
Onun için İDA Dünya Kültür Mirası Listesinde Olmalıdır.

Eğer siz de bizim gibi düşünüyorsanız;
“Kazdağları Tüm İnsanlığın Ortak Değeridir, Yok Edilemez” diyorsanız,
düşüncenizi T.C Hükümetine iletiniz.
ida link: http://www.vimeo.com/1303296

1- BAŞBAKANLIK
e.posta: bimer@basbakanlik.gov.tr
2- KÜLTÜR BAKANLIĞI
Telefon: 309 02 60 (9 hat), Fax: 311 82 48, e.posta: kulturvarlikmuze@kulturturizm.gov.tr;
3 - ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
Telefon: Tel: (0312) 207 50 00 Faks; 312 207 59 81
e-posta; bcs@cevreorman.gov.tr

ÇANAKKALE ÇEVRE PLATFORMU
İletişim:
Tel: 90 286 212 05 06 E posta: canakkalecep@gmail.com

ETKB Enerjide yeni yol haritası belirliyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, enerji sektöründe özelleştirme ve yerli kaynak kullanımı ağırlıklı yeni yol haritasını belirledi.
ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2004 yılında yayımlanan ''Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi''nin, serbest piyasaya geçiş döneminde duyulan ihtiyaçlar ve ayrıca aradan geçen süre içinde gerçekleştirilmiş olan çalışmalar ve yasal düzenlemeleri dikkate alarak yeniden düzenlenmesine karar verdi.
Bakanlık konuyla ilgili hazırladığı taslağı, Hazine Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığının görüşüne sundu. İlgili kuruluşların görüşlerinin da alınmasından sonra son şeklini alacak olan taslak, Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile çıkacak.
Taslağa göre, enerji sektöründe rekabetçi bir serbest piyasa oluşumu çalışmalarına devam edilecek, rekabetçi piyasa oluşumu araçları arasında yer alan üretim ve dağıtım özelleştirmeleri tamamlanacak ve iyi işleyen bir rekabetçi piyasa yapısı oluşturulacak.
Ayrıca, arz güvenliği kalıcı olarak temin edilecek, rekabet yoluyla elektrik enerjisinin maliyetleri düşürülecek, dışa bağımlılık asgariye indirilecek, yerli kaynakların azami ölçüde kullanıldığı bir üretim sektörü oluşturulacak, yenilenebilir enerji kaynaklarından da azami ölçüde faydalanılacak.
TOPTAN SATIŞ PİYASASI


Taslağa göre, dengeleme ve uzlaştırma mekanizması esas olarak muhafaza edilecek ve mekanizmanın etkin bir biçimde uygulanması sağlanacak.
Sektördeki büyük tüketicilerin ihtiyaçlarının tamamını, üreticiler ile yapılacak ikili anlaşmalarla temin etmeleri esas olacak.
Toptan satış piyasasındaki dengesizlikler ve anlaşmalardan farklar Piyasa Dengeleme ve Uzlaştırma Merkezi (PMUM) tarafından belirlenecek ve taraflar arasında uzlaştırılacak. Mevcut 3 uzlaşma dönemini temel alan geçiş dönemi dengeleme ve uzlaştırma mekanizması uygulamasının yerini alacak saatlik fiyatlar ile uygulamaya yönelik hazırlıklar tamamlanarak 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren saatlik uygulamaya geçilecek.
Oluşturulacak gün öncesi piyasasında uzun ve orta dönemli ikili anlaşmalar dışında da enerji ticareti yapılması mümkün olabilecek. Böylece dengeleme-uzlaştırma sadece mevcut anlaşmalardan farkların dengelenmesi ve uzlaştırılmasına münhasır olacak, piyasa katılımcıları gün öncesi piyasasından bir gün sonrası dahil olmak üzere kısa ve orta vadeli spot alım-satım işlemleri yapabilecekler.
KAPASİTE MEKANİZMASI
Enerjide arz güvenliğinin sağlanması için üreticilere, güvenilir kapasitelerine uygun olarak MW güçleriyle orantılı bildirim yapma, bu bildirime uygun olarak kapasite belgelerini (sertifika) yayınlama ve bu kapasiteyi temin yükümlülüğü getirilecek.
Tedarikçilere ise tedarik etmekle yükümlü oldukları yükleri karşılamak üzere (MW), gerekli kapasite belgelerini temin etme ve bildirme yükümlülüğü getirilecek.
YARIŞMA YOLUYLA KAPASİTE TEMİNİ
Tedarikçilerin, orta ve uzun dönemde ihtiyaç duyacakları enerji ve kapasiteyi kendilerinin belirlemesi ve ikili anlaşmalar yoluyla temini esas olacak.
Ancak, orta ve uzun dönem için yapılan arz-talep projeksiyonlarında perakende lisansına sahip dağıtım şirketlerinin gerekli güvenilir kapasiteye sahip olamayacaklarının tespit edilmesi halinde, bu ihtiyaç, talepleri halinde onlar adına PMUM tarafından düzenlenecek periyodik yarışmalar ile (müzayedeler) de temin edilebilecek. Bu müzayede uygulaması ihtiyaç duyulması halinde her yıl, gelecekteki 4-5 yıl sonrasında devreye girebilecek yeni üretim tesislerinin yapılmasını temin için uygulanacak, müzayede sonucunda belirlenen üretim şirketleri ile tedarikçiler arasında 10 yıldan az olmamak kaydıyla ikili anlaşmalar yapılacak.
GEÇİŞ DÖNEMİ SÖZLEŞMELERİ
Kamu uhdesindeki üretim kapasitesinin ''geçiş dönemi sözleşmeleri'' vasıtasıyla piyasaya tahsis edilmesinde şu ilkeler uygulanacak:
Düzenlenmiş fiyatlar üzerinden yapılan geçiş dönemi sözleşmelerinin süresi 2012 yılı sonuna kadar uzatılacak, bu tarihten önce özelleştirilmesi gerçekleşen tesisler için sözleşmeler sözleşme süresi sonuna kadar geçerliliğini koruyacak.
Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) uhdesinde kalan hidroelektrik üretim santrallarının Enerji Bakanlığı, TEİAŞ ve EÜAŞ arasında her yıl belirlenen güvenilir asgari üretim kapasitesi TETAŞ-EÜAŞ arasında yapılan geçiş dönemi sözleşmesi kapsamında 2012 yılı sonuna kadar TETAŞ'a tahsis edilecek ve TETAŞ ile dağıtım şirketleri arasındaki geçiş sözleşmeleri vasıtasıyla perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerine satılacak.
PİYASA İŞLETİCİSİ
Dengeleme ve uzlaştırma işlemleri, oluşturulacak gün öncesi piyasası işlemleri ile orta vadede oluşacak vadeli işlemler piyasalarının işletilmesi, mali ve idari özerkliğe sahip ''piyasa işleticisi'' tarafından sürdürülecek.
TARİFELER
Dağıtım bölgeleri arasında tüketicilere uygulanan tarifeleri ulusal tarife temelinde eşitlemek üzere başlatılacak fiyat eşitleme mekanizmasının uygulanmasına 2012 yılı sonuna kadar devam edilecek.
2010 yılı sonundan itibaren eşitleme, dağıtım tarifeleri esas alınarak uygulanacak. Kayıp-kaçağın tümünün perakende satış tarifelerine yansıtıldığı mevcut yapı değiştirilecek, kayıp-kaçağın sadece yüzde 5'lik bölümü dağıtım tarifesi içerisinde yer alacak.
MALİYET ESASLI FİYATLANDIRMA
Enerji fiyatlandırması maliyet esaslı olacak. Kamu kuruluşlarınca enerji üretimi maksadıyla üretilen kömür, linyit ve doğal gaz fiyatları, üretim ve ithalat maliyetlerine göre belirlenecek ve değişimler elektrik üretim ve satış maliyetlerine yansıtılacak.
Elektrik enerjisi tüketici fiyatlarındaki maliyet kaynakları artışların tüketicilere yansıtılmasında sosyal boyut gözetilecek.
2013'E KADAR FAALİYETLER AYRIŞTIRILACAK
Dağıtım, üretim ve perakende satış faaliyetlerini birlikte yürüten dağıtım şirketleri 1 Ocak 2013 tarihine kadar bu faaliyetleri ayrıştıracak.
ÖZELLEŞTİRME
Özelleştirmede temel hedef, sektörde rekabetin oluşması, üretim ve dağıtım sektörlerinde verimliliğin artırılması, bu yolla maliyetlerin düşürülmesi ve arz güvenliğinin sağlanması olacak. Gelir odaklı bir özelleştirme stratejisi izlenmeyecek.
Elektrik Piyasası Yasasında belirtilen ''mevcut sözleşmeler'' kapsamına girmeyen bölgeleri, ilk 2008 Kasım, ikincisi 2009 Mart ve üçüncüsü 2009 Temmuz aylarında yapılacak 3 ihale vasıtasıyla özelleştirilecek. Üretim özelleştirmelerinin de belli bir takvim içerisinde 2010 yılı sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor.
ARZ GÜVENLİĞİ
2004 yılında hazırlanarak yayımlanmış olan ve 2004-2020 yıllarını kapsayan elektrik enerjisi talep projeksiyonu, 2009 yılı sonuna kadar 2009-2030 yıllarını kapsayacak şekilde revize edilecek.
Yine 2004 yılında hazırlanmış olan ve 2005-2020 yıllarını kapsayan Üretim Planlama Çalışması hazırlanan talep projeksiyonu çerçevesinde, 2010 yılı Haziran ayına kadar hazırlanarak yayımlanacak.
Enerji Bakanlığı Elektrik Enerjisi Arz Güvenliği Raporunu 31 Aralık 2008 tarihine kadar, TEİAŞ tarafından hazırlanan kapasite projeksiyonu, EPDK tarafından hazırlanan Elektrik Piyasası Gelişim Raporu sonuçlarına göre arz-talep dengesini, dağıtım sistemi ve üretim tesislerinin durumunu da dikkate alarak hazırlayıp, Bakanlar Kuruluna sunacak.
YERLİ KAYNAK PAYI ARTACAK
Üretim planlarında ve lisanslama işlemlerinde, yerli kaynakların payının kurulu güç içerisinde en az yüzde 70, üretimde en az yüzde 55 olması hedefleniyor.
Afşin-Elbistan yöresinde bulunan linyit yataklarının 2023 yılına kadar, diğer linyit kaynaklarının 2018 yılına kadar elektrik enerjisi üretim amacıyla kullanımı öngörülüyor.
NÜKLEER ENERJİ
Elektrik enerjisi üretimi içerisinde nükleer santralların payının 2020 yılına kadar asgari yüzde 8, 2030 yılına kadar ise yüzde 20 olması hedefleniyor.
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI
Yenilenebilir kaynakların elektrik enerjisi üretimi içerisindeki payının 2020 yılına kadar en az yüzde 25 düzeyinde olması öngörülüyor.
Bu çerçevede, teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek tüm hidroelektrik potansiyeli 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretiminde kullanılacak. (HES kurulu gücü en az 30 bin MW olacak)
Rüzgar enerjisi kurulu gücünün ise 2013 yılında 11 bin, 2015 yılında 15 bin, 2020 yılında en az 20 bin MW olması hedefleniyor.
Elektrik enerjisi üretimi için uygun olduğu belirlenen 600 MW'lik jeotermal potansiyelin tümünün de 2020 yılına kadar işletmeye alınması öngörülüyor.
DOĞAL GAZIN PAYI AZALACAK
Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için alınacak tedbirler sonucunda, elektrik üretiminde doğal gazın payının 2020 yılına kadar yüzde 30'un altına düşürülmesi hedefleniyor.
İthal kömürün payı da yerli kaynakların kullanımında gelişmeye bağlı olarak, arz güvenliği ve dışa bağımlılık oranı açısından değerlendirilecek.
VERİMLİLİK VE TASARRUF
Elektrik motorlarının, klimaların, elektrikli ev aletlerinin ve ampullerin sınıflandırılmasına ve asgari verimlerinin belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenecek ve asgari sınırları sağlamayanların satışına izin verilmemesine yönelik düzenlemeler yapılacak.
(AA)

1 Ocak 2008 Salı

Ç A N A K K A L E Ç E V R E P L A T F O R M U


Kazdağları ve Kazdağları Yöresinde, Madra Dağı’nda
Altın Madeni Kimya İşletmesi ve
Termik Santral istemiyoruz


19 OCAK’ TA
ALANLARDAYIZ


SAĞLIKLI BİR ÇEVREDE YAŞAMA HAKKI İÇİN,
KAZDAĞLARI’NA VE MADRA DAĞI’NA DOKUNULMAMASI VE GELECEK KUŞAKLARA MİRAS BIRAKILMASI İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM

ŞİMDİ DEĞİLSE NE ZAMAN
SENİNLE BİRLİKTE DAHA GÜÇLÜYÜZ.
HEP BİRLİKTE KARŞI ÇIKALIM
BİZ KARŞI ÇIKARSAK YAPAMAZLAR

19 Ocak Cumartesi günü Balıkesir ve Çanakkale başta olmak
üzere bulunduğumuz her yerde, ilçe ve beldelerde alanlardayız.

Toplantı Zamanı : 19 Ocak 2008 Cumartesi Saat: 14:00
Toplantı Yeri : Cumhuriyet Meydanı

Bilgi Tel: 0 286 212 05 60 - E posta: canakkalecep@gmail.com

ÇANAKKALE ÇEVRE PLATFORMU TOPLANTISI

Toplantı Zamanı : 3 Ocak 2008 Perşembe Günü , sa:17.00
Toplantı Yeri :Çanakkale Belediyesi Sosyal Tesisleri

Çanakkale Çevre Platformu toplantısı 3 Ocak 2008 tarihinde , sa:17.00’ de Belediye Sosyal Tesisleri nde gerçekleştirilecektir.
Gündem önerilerimiz aşağıda verilmektedir, varsa önerilerinizi iletirseniz toplantı öncesinde gündemi son haliyle gönderebiliriz.
İyi günler iyi çalışmalar.

Toplantı Gündem Önerisi;
1. Bilgilendirme
2. Kazdağları ve Kazdağları Yöresinde, Madra Dağı’ ında Altın Madeni Kimya İşletmeciliği
3. Kazdağları Yöresinde Termik Santraller
4. Kazdağları ve Madra Dağı Çevre Platformu 5 Ocak Burhaniye Toplantısı,
Altına Hayır Deklerasyonu
5. 19 Ocak Eylemi
6. Diğer gündem önerileri
ÇANAKKALE ÇEVRE PLATFORMU
YÜRÜTME KURULU

Türkiye Karbondioksit Salımında AB Ülkeleri İçinde Yedinci Sırada

Türkiye'nin iklim değişikliğindeki payının hızla arttığını gösteriyor. Sanayi, yaşam tarzı, ulaşım ve enerji üretimi yapısal olarak değişmek zorunda.
BİA Haber Merkezi - İstanbul
06 Aralık 2007, Perşembe
"Karbondioksit Salımları Araştırması"na göre Türkiye toplam karbondioksit salımında, 2005 yılı verilerine göre Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırıldığında yıllık 215,9 milyon tonla yedinci sırada.
Sanayi sektörünün salımlarındaysa ilk sırada.
Türkiye'den daha çok karbondioksit salan ülkeler Almanya, Britanya, İtalya, Fransa, İspanya ve Polonya.
Boğaziçi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Arş. Gör. Nihan Karali ve Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. Yıldız Arıkan'ın Açık Toplum Enstitüsü'nün desteğiyle yürüttüğü çalışma, iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden biri olan karbondioksit salımlarında Türkiye'nin payını gösteriyor.
En çok karbondioksit salan Marmara
2003 yılı verilerine göre kişi başı salım miktarlarında ilk sırada Marmara bölgesi var. Miktarlar Marmara Bölgesi’nde 3,4 ton, Ege Bölgesi’nde 4,3 ton, İç Anadolu Bölgesi’nde 2,9 ton, Karadeniz Bölgesi’nde 3,1 ton, Akdeniz Bölgesi’nde 3,1 ton, Doğu Anadolu Bölgesi’nde 1,0 ton ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 0,9 ton.
Ekonomik faaliyetlerin ve nüfusun yoğun olduğu Batı'da salımlar daha yüksek düzeyde. Bölgeler içinde İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentler salımların en büyük kaynağı. İstanbul’un içinde bulunduğu Marmara Bölgesi’nde 1990-2002 yılları arasında karbondioksit salımları yüzde 54,4 artmış durumda.
Elektrik üretimi ve sanayi ilk sırada
Salımların sektörel dağılımına gelince, 2004 yılında elektrik üretiminin payı yüzde 34, sanayi sektörünün payı yüzde 31, ulaşım sektörünün payı yüzde 18.
Hayat değişmek zorunda
Araştırmanın önerileri, hayatımızın yapısal olarak değişmesi gerektiğini söylüyor. Önerilerden bazıları şöyle:
Ulaşımda toplu taşımacılık yaygınlaşmalı; merkezi ve yerel yönetimler buna öncelik vermeli.
Elektrik üretiminde eski tesislerin rehabilitasyonu yapılmalı. Enerji verimliliği artırılmalı. Ege Bölgesi'ndeki santraller için karbon tutma ve depolama sistemi geliştirilmeli. Kömür yakıtlı santrallerde temiz kömür yakma teknolojilerine öncelik verilmeli.
Yenilenebilir enerji potansiyeli kullanılmalı. Bunun için politika üretilmeli.
Sanayide enerji verimliliği artırılmalı.
Evde konfordan vazgeçmeden daha az karbondioksit salınabilir
Rapora göre, verimli duş başlıkları ve ampuller kullanmak, televizyonu geceleri düğmesinden kapatmak, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolulukta kullanmak gibi ev hayatında konfordan ödün vermeden kolayca değiştirilebilecek bireysel alışkanlıkların, 12 milyonluk bir kentteki toplam yıllık tasarrufu 4,7 milyon ton karbondioksit olabilir. (TK)